Problem yalniz olmak degil!!! Iliski icinde yalniz olmak...
Bu ikisi insanlarca fazlasiyla karisitirilan durumlardir.
Yalniz olmak, cogu zaman herkesin, zaman zaman bazilarinin isteyecegi bir arinma durumudur.
Yalnizken kendimizle basbasa kaliriz, kendimize karsi durust olur ve bir ic ses ile konusmaya baslariz. Bu ic sesimize EGO, kisilik sesi, kimlik sesi ve daha bir cok sey ekleyebiliriz. Ic ses kendimizle konustugumuz konuya gore geldigi kaynak farklilik gosterir o bakimdan soyluyorum bunu. Mesela is ile ilgili bir konuda hesaplasma-sorgulama-anlama durumu varsa, EGO + kimlik(is kimligimiz, rutbemiz vs...) devreye girer.
Bazilari icin bu ic ses ile konusmak, kendisiyle hesaplasmak agir geldiginden mumkun mertebe kacmaya calisirlar yalnizliktan. Bu kisiler sosyal bocekler olarak cikarlar karsimiza! Devamli bir aksiyon, her aksam arkadaslarla geyikler, muhabbetler, bitmek bilmeyen programlar, ardi arkasi kesilmeyen israrli davetler vb...
Bu kisiler bizi genel olarak iliskide yalniz birakma egilimdedirler cunku gamli baykus gibi gorurler karsi tarafi :o) Hem kendilerini hem karsi tarafi yalniz birakirlar!
Bir de sadece iliski icinde yalniz olanlar vardir ki bence en aci yalnizlik budur.
Bazen, bazi iliskiler bizi buna surukler. Farkinda olarak veya olmayarak, kapilir gideriz olaylarin ve iliskinin akisina... Sonunda mutlu olur muyuz? Genel olarak mutlu olmadigimiz gibi, elimizdekiyle yetinmek gibi bir yanlis yapariz. Iliski icinde yalniz olmak durumu malesef taraflardan birinin o kadar da iliskiye dahil olmadigini, diger tarafa cok ilgi duymadigini, onemsemedigini ve/ veya daha bir cok sebebi/ bahaneyi barindirabilir icinde... Onemli olan hangi sebepler olursa olsun iliskiyi iki tarafli yasayabilmek veya o iliskiden vazgecmeyi bilmekir. Insan bir iliski icinde yalniz kalirsa, arada duruyor gibi hissedip bir sure sonra belirsizlik ve onsuzluk yuzunden ya ariza cikartmaya ya da sikayet etmeye basliyor. Yalniz birakan taraf ise cok umursamiyor sizin dirdirinizi cunku zaten adam bencil, kendini elestiremiyor siz kimsiniz ki O' nu elestiriyorsunuz!!! Siz sadece arkadaslarinin programi oldugunda stepne lastik gibi cikan, arkadaslarla ciftli programlarda O' nun (EGO+O) yaninda canta gibi tasiyacagi kisisiniz.
En basinda nasil kurgulanmissa aradaki diyalog ve birliktelik o sekilde devam eder! (Diyalogu vurgulamamin sebebi; herseyin konusarak cozulebilecegine, en azindan durustlugun vakit kaybini buyuk olcude azalttigina inaniyor olmam.) Bu tip durumlarda bir degisiklik beklemek sadece zavalli bir umit olarak kaliyor. Umit etmek de; cogu zaman en buyuk dusmani oluyor insanin karar verme asamasindayken (ozellikle ayrilik gibi hassas konularda).
Insan secimleriyle mutlu olmayi ogrenmeli! Secimlerinin sonuclari ne olursa olsun, sorumlulugu kendine yuklemeyi ve ne ise onu yasamayi bilmeli! Cesur olmali kararlarini verirken, korkarak alacagi hic bir karar saglikli olmayacagi gibi, iliskinin sonucunu da pek degistirmez... Kaldi ki alinan en kotu karar bile kararsizliktan cok daha iyidir. Iliski icinde yalniz olan kisiler suna karar vermelidirler; ''kendilerine haksizlik edip, yakinmadan icinde bulunduklari durumu kabullenip cekmeye devam etmek'' ya da ''hak ettiklerini dusundukleri paylasimlari yasayabilecekleri baska kisiler oldugunu goz onune alip, bir sure kendileri ile yalniz kalmak...'' Bir insanin kendisiyle yasayacagi yalnizlik, bir baskasinin yanindayken yasadigindan cok farklidir. Kendi kendimizeyken gelisimimizi surdurur, dusunme hizimizi arttirir, hayatimizi kendimizi gozden gecirir kendimize cozumler ve yenilikler yaratiriz! Iliski icindeki yalnizligin bize etkileri ise hic bu sekilde yapici olmuyor malesef; agir aksak yurutmeye calistigimiz iliskideki sorunu defalarca kafamizdan gecirir cogunlukla sonucu kendimizi suclamak olarak bulur, kendimizi negatif dusuncelerin kiskancinda, muhtemelen evde oturarak yari dalgin, daginik bir sekilde gamli bir kus gibi otururken buluruz.
Silkelen ve kendine gel!!! Zaman cok onemli, gunler birbiri ardina deli gibi akiyor, her saat hayatimizdan gecen anlar butunu... Bu anlari en guzel, en mutlu, en huzurlu, en aksiyon dolu yani dopdolu yasamak ise tamamen bize bagli. Secimlerimiz bizim icin belirleyici olduguna gore; kararlarimizi verirken cok dikkatli ve pratik zekali olmaliyiz cok zaman kaybetmeden kararimizi verip yolumuza devam etmeliyiz...
Haydi o zaman ben yarin sabah kalkabilmek adina simdi yatiyorum!
Zaman kiymetli ne de olsa! Uykuda bile :o)
Yalniz olmak, cogu zaman herkesin, zaman zaman bazilarinin isteyecegi bir arinma durumudur.
Yalnizken kendimizle basbasa kaliriz, kendimize karsi durust olur ve bir ic ses ile konusmaya baslariz. Bu ic sesimize EGO, kisilik sesi, kimlik sesi ve daha bir cok sey ekleyebiliriz. Ic ses kendimizle konustugumuz konuya gore geldigi kaynak farklilik gosterir o bakimdan soyluyorum bunu. Mesela is ile ilgili bir konuda hesaplasma-sorgulama-anlama durumu varsa, EGO + kimlik(is kimligimiz, rutbemiz vs...) devreye girer.
Bazilari icin bu ic ses ile konusmak, kendisiyle hesaplasmak agir geldiginden mumkun mertebe kacmaya calisirlar yalnizliktan. Bu kisiler sosyal bocekler olarak cikarlar karsimiza! Devamli bir aksiyon, her aksam arkadaslarla geyikler, muhabbetler, bitmek bilmeyen programlar, ardi arkasi kesilmeyen israrli davetler vb...
Bu kisiler bizi genel olarak iliskide yalniz birakma egilimdedirler cunku gamli baykus gibi gorurler karsi tarafi :o) Hem kendilerini hem karsi tarafi yalniz birakirlar!
Bir de sadece iliski icinde yalniz olanlar vardir ki bence en aci yalnizlik budur.
Bazen, bazi iliskiler bizi buna surukler. Farkinda olarak veya olmayarak, kapilir gideriz olaylarin ve iliskinin akisina... Sonunda mutlu olur muyuz? Genel olarak mutlu olmadigimiz gibi, elimizdekiyle yetinmek gibi bir yanlis yapariz. Iliski icinde yalniz olmak durumu malesef taraflardan birinin o kadar da iliskiye dahil olmadigini, diger tarafa cok ilgi duymadigini, onemsemedigini ve/ veya daha bir cok sebebi/ bahaneyi barindirabilir icinde... Onemli olan hangi sebepler olursa olsun iliskiyi iki tarafli yasayabilmek veya o iliskiden vazgecmeyi bilmekir. Insan bir iliski icinde yalniz kalirsa, arada duruyor gibi hissedip bir sure sonra belirsizlik ve onsuzluk yuzunden ya ariza cikartmaya ya da sikayet etmeye basliyor. Yalniz birakan taraf ise cok umursamiyor sizin dirdirinizi cunku zaten adam bencil, kendini elestiremiyor siz kimsiniz ki O' nu elestiriyorsunuz!!! Siz sadece arkadaslarinin programi oldugunda stepne lastik gibi cikan, arkadaslarla ciftli programlarda O' nun (EGO+O) yaninda canta gibi tasiyacagi kisisiniz.
En basinda nasil kurgulanmissa aradaki diyalog ve birliktelik o sekilde devam eder! (Diyalogu vurgulamamin sebebi; herseyin konusarak cozulebilecegine, en azindan durustlugun vakit kaybini buyuk olcude azalttigina inaniyor olmam.) Bu tip durumlarda bir degisiklik beklemek sadece zavalli bir umit olarak kaliyor. Umit etmek de; cogu zaman en buyuk dusmani oluyor insanin karar verme asamasindayken (ozellikle ayrilik gibi hassas konularda).
Insan secimleriyle mutlu olmayi ogrenmeli! Secimlerinin sonuclari ne olursa olsun, sorumlulugu kendine yuklemeyi ve ne ise onu yasamayi bilmeli! Cesur olmali kararlarini verirken, korkarak alacagi hic bir karar saglikli olmayacagi gibi, iliskinin sonucunu da pek degistirmez... Kaldi ki alinan en kotu karar bile kararsizliktan cok daha iyidir. Iliski icinde yalniz olan kisiler suna karar vermelidirler; ''kendilerine haksizlik edip, yakinmadan icinde bulunduklari durumu kabullenip cekmeye devam etmek'' ya da ''hak ettiklerini dusundukleri paylasimlari yasayabilecekleri baska kisiler oldugunu goz onune alip, bir sure kendileri ile yalniz kalmak...'' Bir insanin kendisiyle yasayacagi yalnizlik, bir baskasinin yanindayken yasadigindan cok farklidir. Kendi kendimizeyken gelisimimizi surdurur, dusunme hizimizi arttirir, hayatimizi kendimizi gozden gecirir kendimize cozumler ve yenilikler yaratiriz! Iliski icindeki yalnizligin bize etkileri ise hic bu sekilde yapici olmuyor malesef; agir aksak yurutmeye calistigimiz iliskideki sorunu defalarca kafamizdan gecirir cogunlukla sonucu kendimizi suclamak olarak bulur, kendimizi negatif dusuncelerin kiskancinda, muhtemelen evde oturarak yari dalgin, daginik bir sekilde gamli bir kus gibi otururken buluruz.
Silkelen ve kendine gel!!! Zaman cok onemli, gunler birbiri ardina deli gibi akiyor, her saat hayatimizdan gecen anlar butunu... Bu anlari en guzel, en mutlu, en huzurlu, en aksiyon dolu yani dopdolu yasamak ise tamamen bize bagli. Secimlerimiz bizim icin belirleyici olduguna gore; kararlarimizi verirken cok dikkatli ve pratik zekali olmaliyiz cok zaman kaybetmeden kararimizi verip yolumuza devam etmeliyiz...
Haydi o zaman ben yarin sabah kalkabilmek adina simdi yatiyorum!
Zaman kiymetli ne de olsa! Uykuda bile :o)
Yorumlar
Yorum Gönder