Sorumluluk, sorunluluk…

Hesrsey dogdugumuz gun basliyor, yok yok dogdugumuz degil anne rahmine dustugumuz gun… Insanlar evlenip cocuklari olana kadar yasadiklari surecte; gecmis yasantilarinin/ deneyimlerinin izleri ile bicimlendirdikleri kisiliklerine en uygun aday (cogunlukla) soyun devami icin ortak bir gelecek kuruyor. Aylar, yillar suren iliski boyunca birbirini tanimayamayan ya da tanidigi kisiyi degistirebilecegi gibi hayalci dusunceler icindeki bireyler, bir de ustune ustluk evlenince ortaya kaotik bir olusum cikiyor. Birbiri ile iletisim kurmaktan aciz hatta gecinemeyen bu iki kisi bir de iliksiyi kurtarmak adina cocuk yapinca haydi buyur buradan yak! Al sana sorunun katmerlisi.
Sunu hic anlamiyorum iki eriskin insanin cozemedigi problemleri, birbiri ile kuramadigi iletisimi; buyumesi ve akli ermesi en az 15 yil surecek bir yavru nasil kurtarabilir? Ya da su sekilde sorayim cocugun bir iliksiyi kurtarabilecegi yanilgisina dusecek kadar cahil iki eriksin mi var karsimizda??? Her iki cumle de birbiri ile ayni seyi farkli sekilde ifade ederken, aslinda sonuc tek noktada birlesiyor… Bir bebek (henuz konusamayan), ve / veya bir cocuk; farkli ev ortamlari icinde, farkli veya benzer kosullarda buyumus, muhtemelen farkli en iyi ihtimalle paralel hayatlar yasamis olan eriskin, yillardir konusabilen, mesleginde basarili, kariyer yapmis, isi gucu olan, ebeveynlerinin iliskisini kurtaracak sebep olarak gorulmek icin, cok saf, temiz, savunmasiz, aciz bir varlik degil mi?
Simdi bunu bir de su acidan ele alacagim… Okumus insanlarin iletisim kurma becerilerinin bir nebze daha gelismis olmasi gerektigine inaniyorum cunku; yasitlari, hem cinsleri ve karsi cins ile yaklasik 8 yasindan 22 yasina kadar ortalama 14 sene gunun buyuk cogunlugunu birlikte geciriyorlar, bunun yani sira sosyal alanlarda da ortak paylasimlari aileleriyle olana gore cok daha fazla, ortalama 18 yasindan sonra aileden cok gorulen kisiler arkadaslar olduguna, okuldan mezun olduktan sonra is hayati da bu sekilde devam ettigine gore… Bu veriler tezimi yaklasik 90% degerle dogru kilar gibi geliyor :o). Simdi bu mantikli gelen tanimlamaya farkli aile ortamlarinda, benzer ekonomik kosullarda, paralel ogrenim seviyesindei, birbirini cok seven (en mukemmel kombinasyon) zira birbirini asla anlamayan, birbiri ile iletisim kuramayan, her konusmalari tartismaya donen eziyet seklindeki birliktelikleri bir de cocukla taclandirmak sucsuz birini(cocugu, birbirine katlanamayan ebeveynlerinin kurdugu sagliksiz aile ortaminda -en azindan ileriki hayatini etkileyecek bir travma yaratacak kadar- yasamaya mecbur kilarak) cezalandirmak olmuyor mu?
O sagliksiz birlikteligin tum enerjisini gerek genetik olarak, anne karninda bulundugu surecten, gozlerini acar acmaz karsilastigi manzaraya kadar zaten edinmis ve eriskin olana kadar yasamis kisinin iletisim kurarak, saglikli bir iliski yasamasi ne kadar mumkun?
Eger farkindaligi olan bir birey olabilirse, buyuk cabalar sonucunda kendini gelistirme ihtimali vardir diye dusunmek istiyorum… Kendini elestirmek ne derece zor ve bunu yaparken objektif olmak ne kadar zahmetli cok iyi biliyorum ama yine de olabilir, yapilabilir… Ebeveynlerimizi, ailelerimizi, icine dogdugumuz sosyo-kulturel yapilari (anne karnindayken bile bizi etkiledigini dusunuyorum) secemedigimize ve degistiremeyecegimize gore; kendimizi varmak istedigimiz noktaya dogru yonlendirirken biraz olsun kendimizin farkina varmamiz ve kendimizi onceligimize almamiz gerektigini dusunuyorum.
Hayatindaki herseyi karmasa ve kaos haline getirmeyi huy edinmis, sorumluluklarini sorun olarak goren, bununla da kalmayip sorun olarak gordugu konulari cozmekten kacan insan tipinden aman uzak durun!!! Arkadas, sevgili veya es olsun size bir faydalari olmayacagi gibi, gelisiminizi sekteye ugratip, sizi mutsuz etmekte kimse ellerine su dokemez.
Eriskinler once kendisinden, ciftler birbirlerinden ve iliskilerinden, ebeveynler ailelerinden (cocuk, buyuk anne, buyuk baba - yani genis aile) sorumlu...

Yorumlar

Popüler Yayınlar