Bir sürü haller içinde halim... seni sevmeler içindeyim :)

Bu hafta başıma gelenlere inanamazsınız...

Cuma öğleden sonra TGIF modu 

Cuma akşamı ofisten gece 9 da çıktım, hem de Pazar günü iş için öğle uçağıyla Ankara' ya -2 gün veya 2 hafta süreyle kalmak üzere- gitmek zorunda olduğum haberiyle. Bu demek oluyordu ki; cumartesi günü ofise gelinecek ve önümüzdeki süreçte ihtiyacım olabilecek tüm dökümanları toparlamam ve kafamı iyice hazırlamam gerekiyordu. Cuma akşamı ofisten çıktıktan sonra Koço' da dostlarla tatlı sohbetimi yapmayı, rakımı içip mezelerimi yemeyi ve keyfimin kahyası olmayı çok görmedim kendime. Gece sabaha karşı 1'de güzel sohbetten kalkıp evime geldim ve direk uyudum...

Hayat dostlarla Güzel ve yaşanılası        

Cumartesi sabahı uzaklardan gelen ''teyyyzemm 

nerede? Neden uyuyor? Uyansın!!!'' cümleleriyle yaklaşan minicik güzel mi güzel bir kızın öpücükleri ve çekiştirmesiyle sabah 7' de kalktım. Birlikte kahvaltı ettik, oyunlar oynadık ve öğlen oldu acıktık - ben yedim, o yemedi- sonra benim tarif edilmez şekilde uykum geldi ve sessizce annemin yatağına doğru süzülüp uyuya kaldım... Tahmini 6dakika sonra sevgilim geldi ve yine beni kaldırmaya çalıştı ama bu defa anneanne - yani benim annem- küçücüğümü uzaklaştırdı ve yemek yemeğe götürdü. Yemeği biter bitmez yanıma koştu miniciğim bu defa narkoz altındaymış gibi derin uyuyordum ve onu duymama rağman tepki veremiyordum... En son küçük öpücüklerini hissettim yüzümde, omzumda, boynum ve sonrada arada boşluk bırakmayacak kadar sıkıca sokulan minicik bir beden hissettim - bu esnada kendisi de uyuya kaldı-. Ben telefona uyandım baktım 1-1,5 saat uyumuşum ama zımba gibi hissediyorum, miniciğim uyanmadan duş almam, evden çıkmam ofise gitmem gerek.. Hemen aksiyon alındı ve ofisteyim tatatatataaaaaaammm :) açtım bilgisayarımı ve müziğimi başladım çalışmaya, gerekli evrakları toparlamaya - saate bir baktım ki sekiz buçuk!!!! Fırla Sinem dedim kendi kendime yemek için rezervasyon yaptırdın, saat verdin ve sen geciktin çok ayıp :/ ... Attım kendimi Asmalımescit' deki Zeytinli Restauranta... Herkes gelmiş bir ben noksan. Yerleştim yerime; hasret giderdik, sohbet ettik, içimizi dostlukla, aşkla ve sevgiyle doldurduk, güldük, eğlendik, politika yaptık ve akşam 11' de ayrıldık birbirimizden istemeye istemeye çünkü benim BAVULLL yapmam gerekiyordu. Malum 2 günlüğüne mi 2 haftalığına mı çıktığım belli olmayan bir iş seyahatim vardı. Ofisten dosyalarımı almak üzere geri ofise indim, oradan köprüden geçmek suretiyle-büyük hata- 2 saatte evime geldim. Evime geldiğimde saat sabah 1'di, hiç halim yoktu valiz hazırlayacak hemen sabaha erteledim ve sıcacık yatağıma süzüldüm. 

Sabah yine zımba gibi kalktım hooop valizi hazırla ver elini havalimanı! Tabii ki hesaba katamadığım bir '' back to school '' gerçeği vardı havalimanında... Ve uçak 1 saat rotar yaptı! Lounge da kahvaltı sonrası sketch yaptım kitap okudum ve müzik dinledim- 1 saat nasıl geçti anlamadım.

Uçakta her zamanki gibi ilk 20dk ağzım açık kafam düşmüş vaziyette uyudum :))))) ve Ankara Ankara güzel Ankara diyerek hantal bavulumla şantiyeye doğru taksiyle yola çıktım. Şantiyeye vardım güzel arkadaşımla buluştum ve hooop 5 saatlik punchlist oluşturdum yani öğleden sonra 2de başladım akşam 7'de çıktım şantiyeden. Sonra güzel bir yemek yedik Gözdeciğimle ve akşam sekizde oteldeydim, odama girer girmez hemen bir duş sıcacık ve sonrasında saat 9buçuk itibarıyla laptopum önümde çalışmaya başladım ... Sabaha karşı saat 2'de bitirdim raporu ve artık uyuyabilirim oleyyy...

Sabah 7:30 kalkıldı ve kahvaltıya inildi sekiz çeyrekte otelden şantiyeye geçildi veeee başlasın son kontroller yatırımcı teknik ekipleriyle.Oradaki işimi halleder halletmez açık 

AVM ofisimize geldim ve bilgisayarımın başına kuruldum başladım raporumu güncellemeye- son rotuşlar ve nokta. Sonrasında mail ve telefon trafiği ile kriz yönetiminde yüksek performans sergileyen bendeniz:)

LOUNGE

ANKARA

WORK / ARBEIT - 02:00am